DSC07603  Sinan Bey ‘i tanırsınız .45 yaşlarında , orta son terk .Küçük bir dükkan olarak devraldığı ,babadan kalma ticarethanesi ,bugün,40 kişinin ekmek yediği bir işletme.

Sinan Bey ,işyeri  için dişi ile tırnağı ile çalışarak bugünlere geldi.Bu durumdan gurur duyuyor  .Ancak son zamanlarda sık sık  her şeyi bırakıp gitmek istediği de oluyor.

Kolay değil insan idare etmek ,kolay değil rakiple mücadele etmek,kolay değil az sermaye ile işi çevirmek ;kolay değil ,kolay değil.Kolay  değilllerin listesi ,bitecek gibi değil.

Bir gün;  bir dostuna dert yanarken   sıkıntılardan kurtulmak için söylenmesi gereken tılsımlı kelimeyi öğreniyor”

-“Sinancığım,Kurumsallaşmak gerek”.

-Yani ne yapmak gerek,nedir kurumsallaşma?

-Anlatıyor dostu:

Kurumsallaşma bir zihni devrimdir.Bu devrimi şirket içinde yapmak yetmez.İş ortaklarınız ,tedarikçileriniz ,müşterileriniz,müşavirleriniz,hepsini bu devrimin içine çekmelisiniz.

Bu yola çıktığınızda  “eski köye yeni adet ” getirmeniz gerektiğini bilerek çıkmalısınız.

Mesela ; “zamanı iyi yönetmeliyiz”,cümlesine evet  derken ,“iş yaptığımız kişi ve kurumlara ziyarete gitmeden haber vermeliyiz”cümlesine ,hayır diyorsak ,değişime hazır değiliz demektir.

Sinan Bey diyor ki :

-Ben değişime hazırım ,nereden başlamalıyım?

-Anlatıyor dostu:

Kurumsal firmalar hedef koyar ,gidişatı izler,denetler  ve karar alır.

Bunları yaparken bilgiyi kullanır.

Zaten Kurumsallaşma dediğimiz şey ,İşlerin Lafla Değil Bilgi İle Yönetilmesidir.

 Hedef koyarken de dikkatli olmak gerek.Ön araştırması yapılmış ,ulaşılabilir hedefler konmalıdır. Çıtayı ne ulaşılmayacak kadar yukarı ,nede çok kolay atlanacak kadar aşağı koymalı.Hedefi 12 .’den vurmanın çok önemli bir şartı vardır.

Oda ,bu hedeflerin firma sahibinin değil ,çalışanların hedefleri haline getirmektir..Bu konuyu ayrı bir gün uzun uzun üzerinde duracağımız bir konu olarak bir köşeye ayıralım.

Gidişatı İzlerken ,şirketimize dört ayrı  pencereden bakmalıyız.

Bir penceremiz  Pazara açık durmalı .,Diğer pencereden;operasyonel ( satınalma ve sevkiyat gibi) gidişatını izlememiz gerek ve üçüncü pencerede finansal gidişatını izlemek içindir..Son pencere  ise farklılaşma ve yenilik ile ilgilidir.

Bu başlıkları kısaca açarsak:

Pazara ve müşteriye çok yakın olmalıyız.Unutmayalım ki bizim çok iyi bildiğimizi sandığımız pazarımız da  ,kurallar ,bugünden yarına hızla değişebilir.

Kurumsal şirketerde ,satıcıların getirdiği bilgileri  değerlendiren ,pratik bir raporlama sistemi mevcuttur.. Güvenilir bir markamız ve iyi bir kurum imajımız olmalı.

Bu konuyuda daha sonra ayrıca ele alacağız.

Operasyonları yönetirken günü birlik uygulamalar ile değil ,firma yapısına  uygun  bir sistem ile yönetmeliyiz.Bu sistemde bir bölümün çıktısı ,bir diğer bölümün girdisi olacak şekilde kurulmalıdır.İşleyiş firmanın kendi kendini denetlediği bir oto kontrol mekanizması halinde çalışmalıdır.Bu konuda iyi bir bilgisayar programı ve sistem alt yapısı ile desteklenmelidir.

Finansal verilerin  izlenmesi  de önemlidir. Muhasebe ve Finans verileri balık gibidir.Bayatlarsa faydası olmaz .Kurumsal şirketler ,sağlam bir işletme muhasebesi yapısı oluştururlar.

Yenilik penceresi,yeni ürünler,dış pazarlar  izlenmesinde sistematik bir yaklaşımı kapsar.

 

Tüm bu yapıyı kuran ve işletecek olan İnsandır.Bu yüzden ;Kurumsal firmalar ,çalışanlarında , bağlılık ve işi yapma isteği uyandırmak için çalışmalar yaparlar.

Bu aşamaları geçerken,dikkat etmemiz gereken önemli bir nokta daha var.Karar alırken ,İşletmemizi ,protokol ve   bürokrasiye boğup,hareket kabiliyetini yavaşlatmamalıyız.

Bilgi çağında ,hızlı ve esnek bir yapı en büyük avantajdır.

Sağlıcakla kalın.

Bahar Pekel

Yönetim Danışmanı ve  Eğitmen

0533 230 91 54       

 

makelenin tüm telif hakları yazara aittir.İzinsiz olarak çoğaltılamaz ve yayınlanamaz ,kaynak gösterilmeden alıntı yapılamaz.